Hayırlı bir iş için hepimiz birleştik (Makale, Anayurt gazetesi, 8 Nisan 2017)
Bir asrı doldurmak üzere olan Atatürk Cumhuriyetini yaşatmak isteyenler, dayatılan başkanlık sistemine HAYIR diyecek.
1919’da yenilmiş, çökmüş bir imparatorluktan, yepyeni bir devlet kurmak için Mustafa Kemal’in arkasına düşenler, ona verilmeyen yönetim gücünün bir başkasına teslim edilmesini kabul edemeyenler HAYIR diyecekler.
Dünyada örneği görülmeyen bir başarı öyküsü olan 94 yıllık cumhuriyetin kazanımlarını göremeyen ve 200 yıldır yanlış yoldayız diyerek, ucu görülmeyen bir maceraya bizi sürükleyenlere HAYIR diyeceğiz.
Değişik siyasi görüşlere sahip anayasa uzmanlarının, kuvvetler ayrılığına uyulmadığı, yasama, yürütme ve yargının bir kişinin keyfine bırakıldığı endişesi ile sakıncalı gördükleri ve bu görüşlerini açıkladıkları için engellendikleri hatta işlerinden oldukları bir ortamda, anayasa gibi temel bir belgenin kamuoyunun bilgisine sunulmadan referanduma gidilmesine, HAYIR diyeceğiz.
14 yıldır tek başına, mutlak hakim bir şekilde iktidarda olanların, bunca yıl biriktirdikleri hatalarını temizleme yolu olarak rejim değişikliğine sarılmalarına HAYIR diyeceğiz.
Tarihi çarpıtmak isteyenlere, belgeleriyle, tanıklarıyla karşı çıkacağız, gerçekleri paylaşacağız, 1950’de başlayan demokrasi mücadelemizin kesilmesine ve bir zamanlar örnek olduğumuz Ortadoğu ülkelerinin makus kaderini paylaşmaya HAYIR diyeceğiz.
* * *
Türkiye’yi çok partili demokratik parlamenter sisteme geçiren, 1947’den itibaren Milli Şef sıfatını bırakan, 12 Temmuz beyannamesi ile ilk serbest seçimlere tarafsız Cumhurbaşkanı olarak giren ve 1950 seçimlerini kaybettiğinde, “Bu bir yenilgi değil, benim en büyük zaferimdir” diyerek koltuğunu bırakan ve “Önemli olan iktidarda değil, itibarda kalmaktır” diyen büyük Atatürk’ün silah ve dava arkadaşı İsmet İnönü’nün sözlerini unutmayacağız.
5 Mayıs 1950, İnönü’nün Balıkesir konuşması:
“Demokratik rejim, vatandaşları tamamıyla birbirinden ayırmış olan bir mücadele zehri değildir. Bu, bir hürriyet rejimidir ki, kabiliyetleri her gün birbirinden ileri götürmeye çalışarak, vatanın meselelerini daha isabetli bir şekilde hal için yarış etmek rejimidir.” İstibdattan, demokrasiye geçmiş Türk halkı, geriye gitmeyecektir.
Anayurt Gazetesi – 8 Nisan 2017