“İnsan Hakları”, Gök ve Bilgehan’ın katılımı ile Bilkent Üniversitesi’nde masaya yatırıldı.

Birleşmiş Milletler Türk Derneği Gençlik Kolu ve İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Genç Hukukçular Topluluğu’nun birlikte düzenlediği “10 Aralık İnsan Hakları Günü Konferansı”nda, CHP Ankara Milletvekilleri Levent Gök ve Ayşe Gülsün Bilgehan, Bilkent Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldiler.

Toplantıda, ilk sözü alan CHP Milletvekili Gök, insan haklarının tarihteki gelişimi ve dönüşümüne ilişkin önemli bilgiler verdikten sonra özellikle Türkiye’de bugün insan haklarının geldiği noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin AİHM’de en çok davası olan ülke olduğunu belirten Gök, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önünde Türkiye’den giden 19.000 dava dosyası olduğunu ve 2010 yılı sonu itibariyle Türkiye Cumhuriyeti’nin AİHM’e ödediği tazminatın 24 milyon Euro olduğunu söyledi.

Konuşmasında, Türkiye’de insan haklarına ihlallerine örnek olarak Sivas Davası’nı ve Deniz Feneri davasını gösteren Gök, geçtiğimiz aylarda Hakkari’de 24 askerin şehit edildiği bir günde, Deniz Feneri davasından tutuklu herkesin salıverildiğinin altını çizdi. Ankara Milletvekili Gök, son olarak Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslar arası kuruluşlar nezdinde de Türkiye’nin insan hakları ihlalleri tablosunun kötü olduğunu, son yayınlanan Avrupa Birliği İlerleme Raporu’nda, Türkiye’deki adli yargılama sorunu, uzun tutukluluk süreleri başta olmak üzere özellikle adalet sistemi içerisindeki ihlallerin altının çizildiğini belirtti. Gök, insan haklarıyla ilgili çalışan kurumların bağımsız olması gerektiğinin de belirterek, bugün iktidarın çoğunlukta olduğu kurumlarda adil yargılamanın olamayacağını söyledi.

Toplantının diğer bir davetlisi CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan’dı. Bilgehan, söze dünyanın demokrasi tarihine atıfta bulunarak başladı. Bilgehan, dünyada insan haklarının gelişmesi alanında 2.Dünya Savaşı’nın önemine değindi ve 2.Dünya Savaşı’nı en az hasarla atlatan ülkenin Türkiye olduğunu, bunun nedeninin de Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesi olduğunu belirtti.. Bilgehan, Fransa Parlamentosu’nun onayladığı “Ermeni soykırımı” kanunuyla ilgili olarak da “ Temelinde özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri olan bir ülkede, ciddi bir ifade özgürlüğü ihlali yaşanmıştır” dedi ve “İnsan hakları kavramı artık zamana ve uygulayanlara göre maalesef değişmektedir” diyerek Fransa’nın soykırım kanunu kabul edilmesine tepki gösterdi.

İnsan hakları konusunda, Türkiye’de en büyük ilerlemelerin Cumhuriyet döneminde olduğunu belirten Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, insan hakları temeline dayanan devrimlerin özelikle “eşitlik” kavramını geliştirmek üzerinden ortaya çıktığını hatırlattı.. Bilgehan, 1926 yılında çıkan Medeni yasaya değinerek “tek eşlilik, boşanma hakkı, veraset ve miras hakkı” konularında bu yasayla kadınlara ciddi haklar verildiğini söyledi.

Bilgehan’ın özellikle vurgu yaptığı konu kadın haklarıydı. Bu noktada da, son bir yıldır Ortadoğu’da yaşanan Arap Baharı’nın ortaya çıkışında kadınların çok etkili olduğunu, kadınların erkeklerden daha çok otoriter rejimin olumsuz etkilerinden dolayı sıkıntı yaşadıklarını ve dolayısıyla bölgedeki değişikliklerde rol oynadıklarını söyledi. Bilgehan, yine Arap Baharı’nda gelinen son noktada, kadınların bölgedeki geçiş sürecinden rahatsızlık duyduklarını ve hayal kırıklığı içinde olduklarını söyledi.

Ortadoğu’daki durumdan sonra sözü yine Türkiye’deki eşitlik mücadelesinin tarihine getiren Bilgehan, “Öğretim Birliği Yasası”, “Medeni Kanun”, “Miras Kanunu” gibi önemli devrimlerden söz ederek 21.yüzyılda aynı coğrafyada bulunduğumuz kadınlardan daha çok hakkı, Türk kadınları olarak Atatürk döneminde aldık” dedi.

CHP Ankara Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu üyesi de olan Gülsün Bilgehan, Türkiye’de bugün toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili gelinen noktayı şöyle özetledi: “ Kadın haklarından bahsettikçe, yasalarda kadın hakları güçlendirildikçe her alanda kadına yönelik ayrımcılık artıyor”.

Türkiye’de farklı alanlarda kadının durumuna da değinen Bilgehan, kadınların çalışma hayatına katılımlarının düştüğünü, siyasette birçok sivil toplum örgütünün çabalarına rağmen özellikle yerel düzeyde istenilen yere gelemediklerini söyleyerek “yasalar ileri gitse de, eğitim verilmezse yaşananların vicdanlara uymamaya devam edeceğini söyledi. Bilgehan, “Siyasette, irade çok önemlidir” dedi.

Bilgehan, sözlerine son verirken “İnsan hakları noktasında eşitlik sağlanmadan uygar toplum olunamıyor. İnsan haklarında son yoktur. İnsan haklarını Cumhuriyet döneminden ileriye götürmek siniz görevinizdir” diyerek üniversite öğrencilerine mesaj verdi.

Bilkent Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilerin katıldığı söyleşi, soru-cevap kısmıyla sona erdi. Etkinliğin sonunda Bilkent Üniversitesi öğrencilerini temsilen Evrim Karaağaç, vekillere çiçek sundu.